Dünden Bugüne: Unutulmaz Derbiler #3
Tek taraflı bir derbi, baştan sonra rakibe nefes aldırmayan bir Beşiktaş, muazzam bir oyun, kaçan pozisyonlar ve emeklerin karşılığı...
Geçtiğimiz haftalarda unutulmaz 4-3'lük Kadıköy deplasmanını ve yeni adıyla Tüpraş Stadyumu eski adıyla Vodafone Park'ta oynanmış ilk derbi olan Galatasaray derbisini konuşmuştuk. Bu hafta tüm taraftarlarının galibiyet gelmesine içinde ukte kalan 2017-2018 sezonunda Tüpraş Stadyumu'nda oynanan Galatasaray derbisini konuşacağız.
Şampiyonlar Ligi'nde dişe diş bir gruba düşen Kara Kartal Porto, Leipzig ve Monaco'nun bulunduğu grupta Galatasaray maçına olan kadar süre zarfında 3 galibiyet 2 beraberlik bir performans göstererek namağlup şekilde grupta lider olarak devam ediyordu. Fakat Trendyol Süper Lig'de işler hiçte istenildiği gibi gitmiyordu. Galatasaray derbisine kadar olan bölümde 13 maçta 6 galibiyet 5 beraberlik 2 mağlubiyetlik bir performans gösteren Beşikaş ligde vasat bir performans sergiliyordu. Galatasaray'a baktığımızda ise derbiye kadar olan bölümde her ne kadar mağlubiyet ve beraberlikleri hedef rakiplerine karşı almış olsa da 9 galibiyet 2 beraberlik 2 mağlubiyetlik iyi bir performans gösteriyordu. Özellikle o dönem basın tarafından Beşiktaş'ın Avrupa'da ki başarılarına rağmen yerden yere vurulduğu, Galatasaray'ın ise yere göğe sığdıralamadığı bir dönemdeydik ve futbolcuların hem saha içinde hem saha dışında herkese mesaj verebileceği bir maçtı ve herkes bunun bilincinde maça çıkıyordu.
Maçın ilk 11'leri
Beşiktaş: Fabri, Gökhan, Pepe, Tosic, Adriano, Tolgay Arslan, Atiba, Oğuzhan, Quaresma, Babel, Cenk.
Galatasaray: Muslera, Mariano, Maicon, Serdar Aziz, Denayer, N'Diaye, Fernando, Belhanda, Garry Rodrigues, Feghouli, Gomis.
Maçın Hikayesi
Tarihler 02 Aralık 2017'yi gösteriyordu. Dolmabahçe'de her şey hazırdı ve Fırat Aydınus'un düdüğüyle maçın başlangıç düdüğünün çalınması bekleniyordu. Maçın başlamasıyla Beşiktaş taraftarı gelenekselleşmesi üçlüsüyle takımına yoğun bir heyecanla desteğini vermeye başlamıştı.
Daha maçın henüz 30. saniyesinde maç neredeyse golle başlıyordu; Babel'in pasında topla buluşan Cenk çaprazdan vurduğu pozisyonda Muslera'yı geçemedi. Bu pozisyon adeta kaçaçak ve gelecek gollerin habercisiydi. Maçın ilk yarısında serbest vuruşta Quaresma beklenmedik bir şekilde kaleyi düşündü ve Muslera'nın son anda farketmesiyle top ağlarla buluşmadı. Sonrasında dakika 32'de Garry Rodrigues ile net bir pozisyon yakalayan Galatasaray bu ataktan sonuç çıkaramadı. Daha sonrasında korneri paslaşarak kullanan Beşiktaş'ta Gökhan Gönül ceza sahası içinde topla buluştu ve yaptığı ortada top Belhanda'nın eline çarptı ve hakem devam dedi. Yine başka bir atakta Tolgay'ın ara pasında topla buluşan Cenk topu ceza sahasına giren Oğuzhan'a çıkardı ve topla buluşan Oğuzhan Fernado'yu geçerken düşürülmesine rağmen hakem Fırat Aydınus bu pozisyona da devam dedi. O dönem belki de VAR olsa bu pozisyonlara penaltı kararı çıkacaktı.
Pozisyonlar sonrası devre arasına kadar rölantiden giden oyun sonrası taraflar soyunma odasına 0-0'lık sonuçla gitti. İlk yarıda istediklerini daha çok sahaya yansıtan taraftarıyla daha da iyi oynayan bir Beşiktaş vardı. Oyundan memnun olan teknik direktör Şenol Güneş ikinci yarıya herhangi bir değişiklikle başlamamıştı. İlk yarıdaki bu performans ikinci yarıda adeta golün geleceğinin habercisiydi. İkinci yarının hemen başında 46. dakika da Quaresma'nın topuk pasında topla buluşan Gökhan Gönül içeri yaptığı ortada Muslera'nın topu elinden kaçırdı ve bu hatayı affetmeyen Cenk Tosun dev derbide Beşiktaş'ı 1-0 öne geçirdi.
Golden sonra adeta çözülen Galatasaray muazzam bir baskı yedi. İlk gol sonrasında inanılmaz baskı yedi. Golden hemen sonrası tek topla kaleye inen Oğuzhan bir anda Muslera ile karşı karşıya kaldı, fakat pozisyonu gole çeviremedi. Bu ataktan kısa bir sonra Tosic'in attığı uzun topu kafayla indiren Cenk'in pasına koşan Quaresma kaleciyi geçsede Maicon'un müdahalesiyle top kornere çıktı ve bu tehlikeyi de Galatasaray kalesi atlatmış oldu. Ama Beşiktaş'ın durmaya niyeti hiç yoktu, yağmur gibi gelen kara kartalda Quaresma'nın yine attığı topuk pasıyla buluşan Oğuzhan bekletmeden Cenk'e oynadı Cenk'te boşta gördüğü Gökhan Gönül'e pası çıkardı ve yaptığı vuruş direğin yanında çıktı. Beşiktaş 2. gol için her şeyi yapıyordu fakat bir türlü golü bulamıyordu. Orta alanda topla buluşan Medel topu Oğuzhan'a yolladı ve Oğuzhan harika bir ara pasla topu Quaresma'yla buluşturdu ceza sahasına kadar giren Quaresma neredeyse Muslera'nın içine kadar girerek yaptığı vuruşta topu auta yolladı ve Beşiktaş bir fırsattan daha yararlanamadı.
Sırada belki de taraftarları en çok çileden çıkartıp çıldırtan pozisyon yaşandı orta sahada N'Diaye tarafından yapılan top kaybı sonrası atağa çıkan Beşiktaş'ta topla buluşan Atiba Cenk'e doğru pas yolladı ve Cenk'te attığı ara pasıyla Babel'i buluşturmaya çalışırken Babel topu istediği gibi kontrol edemedi ve top tekrar Cenk'in önünde kaldı, topla buluşan Cenk uzak tarafta Oğuzhan'ı gördü ve harika bir pas yolladı. Topla buluşan Oğuzhan neredeyse kalenin içine kadar girip Muslera'yı geçmeye çalıştı ve başarılı olamadı dönen topta ise Quaresma topu aut'a vurdu ve neredeyse %100 diyeceğimiz bu fırsattan da Beşiktaş yararlanamadı. Öylesine tek taraflı bir futbol oynanıyordu ki maçı anlatan Yalçın Çetin kaçan pozisyon sonrası şunları söylemişti:
Müthiş şeyler oluyor Galatasaray ceza alanında üst üste net fırsatlar!
Gerçekten de Galatasaray kalesinden inanılmaz şeyler yaşanıyordu. Beşiktaş adeta rakibini eziyordu. Dakikalar 70'i gösterdiğinde Beşiktaş için artık şeytanın bacağını kırma vaktiydi. Babel'in şutunda savunmaya çarpan top Tosic'in önünde kaldı ve yaptığı şık vuruşla topu ağlara gönderdi ve Beşiktaş skoru 2-0'a taşıdı.
2-0 sonrasında Galatarasay'ın ikinci yarıda bulduğu tek pozisyon ise Gomis'in ceza sahası dışından çektiği sert şutta kaleci Fabri'yi yoklamasıydı. Bu pozisyonda Fabri iki hamlede topu tutarak kalesinde geçit vermedi. Rakibini adeta sindiren Beşiktaş daha fazlasını arıyordu. Cenk Tosun'un ortasında kafa vuruşu yapan Quaresma topu az farkla dışarı yolladı ve Beşiktaş bir gol fırsatından daha yararlanamadı. Başka bir atakta Babel'in pasıyla topla buluşan Cenk Medel'e yolladığı ara pas ile Medel'i kaleciyle karşı karşıya pozisyona soksa da düzgün vuruş yapamadığı için topu ağlara gönderememişti.
Bu muhteşem oyunu 1 golle daha süslemeye çalışan Beşiktaş için fırsat aslında hiç beklemediği bir anda gelmişti. Dakikalar 90+1'i gösteriyordu ve Galatasaray'ın rakip yarı alana nadir geçtiği anlardan birisiydi. Topla ilerleyen Fernando bir anda kayarak topu kaybetti ve top Medel'de kaldı. Medel topu sonrasında Negredo'yla buluşturdu ve adeta Negredo deyim yerindeyse Maicon-Serdar ikilisinin içinden geçerek daha sonrasında da Muslera'yı geçerek topu ağlara gönderdi ve maçın skorunu tayin etti.
Maç Sonu Açıklamalar
Maç sonrasında teknik direktörümüz Şenol Güneş maç ile alakalı şu açıklamalarda bulunmuştu:
Ligin son maçı değildi ama çok önemliydi. Takım oyununu iyi oynadık. Keyifli bir oyun oynadık. Hak ettiğimiz bir galibiyet oldu. Başkanımızı kutluyorum bugünleri hazırladığı için. Coşkulu oynadık. Oyuncularımla gurur duyuyorum. Güzel oyunumuzu anlatacak cümle yok.
Maçın kilit oyuncularından ve Beşiktaş'la 200. resmi maçına çıkan kaptan Oğuzhan Özyakup maç sonu şunları söyledi:
Pozisyonlar bulacağımızı biliyorduk. Güvenimiz tamdı. Baskılı başladık ama asıl pozisyonlara ikinci yarı girdik. Benim yüzde yüz pozisyonum var. 5-6 tane net pozisyon vardı. 6-0 da olabilirdi maç. 200. Resmi maçımı oynadım. Bu kutsal formayı giymek herkese nasip olmaz. Çok mutluyum. Bu özel günde gol atmak isterdim. Çok önemli bir maçtı. Biz kendimizden çok emindik.
O dönemin yeni transferi dünyanın en elit stoperlerinden birisi olan Pepe maç sonu konuştu:
Önemli bir maçtı. Kazanmayı hak ettik. Galibiyetle ayrıldık bu zor maçtan. Takımım gol yemediyse gol atmış gibi kendimi başarılı hissediyorum.
Derbiden Kareler
Hafızalarımızı tazelemek adına derbiden unutulmaz bazı anları sizler için derledik.
Beşiktaş takım olarak çok iyiydi, fakat bu maçta iki isim vardı ki müthiş bir performans sergiledi. Bu isimlerden ilki Oğuzhan'dı. Özellikle o dönem çok da iyi bir performans sergilemiyordu ama bir anda Talisca'nın yerine 11'e geçti ve bize Oğuzhan'ın neler yapabileceğin bu derbide yeniden hatırtlattı. Bu derbinin diğer kilit oyuncusu ise hiç şüphesiz Cenk Tosun'du. Oyunun her yerinde vardı. Gol attı, servis yaptı, kilit paslar attı, topu taşıdı. Bir forvetin yapabileceği her şeyi yaptı. Zaten o sezon öyle bir performans sergiledi ki devre arasında Premier Lig'in yolunu tutmuştu.
Belki de son 10 yılın en tek taraflı, en sirkülase edici derbi performansıydı. Şu maç hala birçok taraftarın aklında "Acaba 7-8-9 olur muydu?" olarak yer edindi. Oyunun iki yönünü de harika oynayan bir Beşiktaş vardı. Böyle bir oyunu böyle bir galibiyeti beklemeyen bir diğer grup ise basın mensuplarıydı, yazının başında da bundan bashetmiştim. Bu galibiyet basında Beşiktaş'ı yerden yere vuranlara en güzel cevap oldu. Her ne kadar içimizde bazı şeyler ukte kalsa da böyle bir galibiyeti bize armağan eden oyuncu grubu ve teknik ekibe ne kadar teşekkür etsek az. Bize inanılmaz bir şölen izlettiler.
Her yazının sonunda olduğu gibi eğer sıradaki derbi maçını sizler seçmek istiyorsanız X hesabımızdan bu haberle ile ilgili paylaşılacak olan paylaşımın altına isteğinizi belirtebilirsiniz.