New York Times'ın övgüler dizdiği McElhone'un Beşiktaş'a kazandırılması

Geçtiğimiz sezon yanlış yapılanma, rakiplerin arkasında kalan kadro kalitesi ve teknik direktör konusunda bir türlü dikiş tutturulamaması nedeniyle ligi istediği noktada tamamlayamayan Beşiktaş bu sezon yaptığı flaş transferlerle şampiyonluk yarışında fark yaratabilecek bir kadro kurmaya çalışıyor.

Hasan Arat döneminin ilk teknik direktörü olan Fernando Santos'tan sonra yeni bir başlangıç parolasıyla göreve getirilen Giovanni van Bronckhorst, Fernando Santos'tan önce de gündeme gelmiş; ancak Gio'nun teknik ekibini bir araya getirememesi nedeniyle transfer o dönem gerçekleşmemişti. Bu yaz döneminde teknik ekibini de bir araya toplayan Hollandalı, gecikmeli de olsa patronluk koltuğuna geçmeyi başarmıştı.

Gio'nun ekibinde Jean Paul Van Gastel, Ruud Hesp gibi Hollanda'da önemli kulüplerde görev almış isimler olsa da özellikle bir isim biraz daha dikkat çekiyor. Sessiz sedasız kulübe katılan Anthony McElhone kesinlikle üzerine konuşulması gereken özel bir isim. Nisan 2022'de New York Times'ta hakkında methiyeler dizilen yazıdan satırbaşlarının yer aldığı bu yazıda McElhone'un kulübe kazandırılmasının öneminden bahsedeceğiz.

Anthony McElhone kimdir?

1981'de İskoçya'da dünyaya gelen McElhone, kariyerine u-19 oyuncusu da olduğu Queens Park Rangers'ta 2002 yılında başladı. Ondaki cevheri keşfeden, çeşitli MLS takımlarında üst düzey yöneticilik yapmış olan Tommy Wilson oldu. Buradaki başarıları Tony Mowbray ve John Park'ın dikkatini çekti ve 2004'te Hibernian Akademisi'ne katıldı. Scott Brown ve Steven Fletcher gibi İskoç futbolunun önemli isimlerinin de aralarında bulunduğu dikkat çekici bir jenerasyona hocalık yaptı. Bu süreçte Edinburgh Üniversitesi'nde 'güç ve kondisyon' alanında yüksek lisans yaptı. 2007'de Tottenham Akademisi'ne geçti ve 2011'de as takıma yükseldi. Burada 6 yıl görev yaptı.

McElhone'un çalıştığı hocalar

McElhone'un özellikle Tottenham'da çalıştığı hocalar taraftarlarımızı heyecanlandırabilecek isimler. Tottenham'da çalıştığı 6 senede Mauricio Pochettino, André Villas-Boas ve Harry Redknapp gibi isimlerle çalıştı.

Celtic'te ise Ange Postecoglou'nun ekibinde yer aldı.

New York Times'ın McElhone'a dair yazısı

Şu anda Tottenham'ı çalıştıran ve Premier Lig'in en dikkat çekici teknik direktörlerinden olarak görülen Ange Postecoglou'nun Celtic'i çalıştırdığı dönemde McElhone'un takıma etkisinin vurgulandığı yazıda, McElhone'un özellikle takımdaki sakatlıklara etkisinden bahsediliyor.

McElhone, Celtic'in her maç bir -hatta bazen iki- oyuncusunun kas sakatlıkları yaşadığı bir kriz döneminde göreve başladı.

Eylül'den sonra McElhone'un göreve gelişiyle Postecoglou'nun Celtic'inin ciddi bir yükselişe geçtiği, ligin devre arasına kadar sadece dört puan kaybettiği vurgulanıyor. Eylül-Ocak ayı arasında sakatlıkların ciddi derecede azaldığı ve oyuncuların vücutlarının Postecoglou'nun antrenmanlarına daha çok alıştığı gibi detaylardan bahsediliyor. Sakatlıkların azalmasında aslan payı McElhone'a verilirken kas sakatlığı nedeniyle 3 ay sahalardan uzak kalan Japon santrafor Kyogo Furuhashi'nin iyileşmesinde İskoç antrenörün etkili olduğu kaydediliyor.

Yazıda bahsedilen bir diğer ilginç detay ise Zerdeçal mucizesi. McElhone'un oyuncuların diyetlerine zerdeçal eklediği, bu değişikliğin Celtic'teki sorunu çözmek için zayıf bir değişiklik olduğu yönünde eleştiriler aldığı belirtiliyor. Ancak zerdeçalın kimyasal özelliklerini bilen McElhone kararının arkasında durmuş ve görünen o ki başarılı olmuş.

Birçok kondisyon antrenörü veya performans antrenörü görevleri gereği oyuncuları zorlamakla sorumlu olduğu için futbolcular tarafından sevilmez. Ancak New York Times'ın yazısına göre söz konusu McElhone olunca durum böyle değil:

Futbolcular, McElhone'un işine olan tutkusunu ve bağını takdir ediyor.

Postecoglou'nun antrenmanlarındaki yoğunluk konusunda McElhone'un, hocasıyla hemfikir olduğu belirtiliyor. Postecoglou'nun ilk döneminde fitness seansları zaten zorlu iken McElhone etkisiyle daha da zorlu hale gelmiş. Tek maç oynanan haftalarda antrenman yoğunluğu daha da arttırılmış.

McElhone özellikle performans antrenörlüğü yönüyle ön plana çıksa da sadece bir 'beden hocası' değil. McElhone ile çalışan herkes onun futbol bilgisini de övüyor.

"Futboldan anlıyordu. Onu hiçbir zaman sadece bir fitness antrenörü olarak görmedik. Futbolu bilen, kendisi de futbol geçmişi olan ve büyük kulüplerde çalışmış biri olarak saygı duyduk."

-Anthony O'Connor, eski oyuncusu.

Yazıda McElhone'un en büyük özelliği olarak 'yenileme' gösterilmiş. Sakatlıktan dönen veya kondisyonunu kaybeden oyuncuların kas kütlelerini ve vücut yağ oranlarını düzenleme olarak özetlenen bu yeteneği sayesinde Tottenham'da Pochettino, Redknapp, Villas-Boas gibi hocalarla çalışırken takımın yenileme programlarını hep McElhone düzenlermiş.

Az önce de bahsedildiği üzere McElhone sadece bir performans antrenörü değil. Anton McElhone'un UEFA A Lisansı bulunuyor. Ayrıca şu anda kulübümüzde danışmanlık yapan Brad Friedel'in asistanı olarak yardımcı teknik direktörlük geçmişi de var.

McElhone'un Gacon Testi denilen özel bir koşu antrenmanını oyunculara yaptırmakta büyük fayda gördüğü, oldukça zor bir antrenman olduğu için oyuncuların bu antrenmandan çok memnun olmasa da McElhone'un işine olan sadakati, inancı ve saygısı nedeniyle şikayet olmadığı da yazıda dile getiriliyor.

"McElhone onu (Gacon Testi) severdi ama diğer tüm çocuklar nefret ederdi çünkü yapabileceğiniz en zor koşuydu."

"Birisi sizi geliştirmek için orada olduğunda şikayet edemezsiniz. Zaman zaman gerçekten çok zordu ve oyuncular olarak ne kadar zor olabileceğinden şikayet ediyorduk, ama sonuçta bizi daha fit hale getirmek için oradaydı ve bunu yaptı.

"Bazen maç günleri öyle antrenmanlar ve ısınmalar yapardık ki maçtan daha zor olurdu. Maç bize o kadar zor gelmezdi çünkü buna alışmış olurduk. Anton hakkında tek bir şey söylesem bunu söylerdim, antrenman yoğunluğu her zaman çok yüksekti."

-Anthony O'Connor, eski oyuncusu.

New York Times'daki yazı biterken çalıştığı oyuncuların ondan ne kadar sevgi ve saygıyla bahsettiği tekrar hatırlatılıyor ve şakacı bir dille 'Belki de zor bir antrenmandan sonra bu soruyu sormamak gerek,' deniyor.

McElhone, önümüzdeki sezon Beşiktaş'ta yüksek tempolu bir oyun oynatmak istediğinin bir göstergesi olarak Giovanni van Bronckhorst'un isteğiyle kulübe katılmış olabileceği gibi Brad Friedel ile olan geçmişi de düşünüldüğünde bizzat Friedel'in tavsiyesiyle kulübe katılmış da olabilir. Her halükarda Beşiktaş'ın ciddi bir kariyeri olan çok önemli bir antrenörü renklerine bağladığını söylemek mümkün. Beşiktaş taraftarının sakatlıklardan ve sahadaki 'ruhsuz' oyundan şikayet ettiği bir sezondan sonra işine aşık ve alanında yetkin bir hoca şüphesiz fark yaratacaktır.